Çorum’da ipek halı dokumacılığı kursuna katılan kadınlar hem meslek öğreniyor hem de aile bütçesine katkı sağlıyor.
Çorum Belediyesi Akkent Kadın Kültür Merkezi’nde Halk Eğitim Merkezi iş birliğiyle açılan ipek halı dokumacılığı kursuna katılan kadınlar hem meslek öğreniyor hem de aile bütçesine katkı sağlıyor. Aldıkları eğitim sayesinde meslek sahibi olan kadınlar, kendilerini geliştirerek ipek halı dokumacılığında eğitimci de olabiliyor. Kursiyerler, dokunan halıların satılması neticesinde kendilerine ödenen ücretle ev ekonomilerine katkı sağladıklarını ifade etti.
“Hem öğreniyor hem de ücret alıyorlar”
Merkezde usta eğitmen Meral Öncel, “Kursiyerlerimiz saat 09.00’da başlayıp saat 16.00’da bitiriyorlar. Günlük çalışma süreleri yaklaşık 5-6 saat oluyor. Burada kursiyerlerimiz ipek halı dokumayı öğreniyorlar. Hem öğreniyor hem de ücret alıyorlar, bununla da ailelerine bir katkı sağlıyorlar. Güzel bir ortam sağlandı ve kursiyerlerimiz buraya gelmekten çok memnunlar. Öncelikle, bize bu kursları açtıkları ve bu imkanı sağladıkları için Belediye Başkanımız Sayın Halil İbrahim Aşgın’a ve halk eğitim merkezimize teşekkür ederiz. Kursiyerlerimiz buraya sıfırdan, hiçbir halı dokuma bilgisi olmadan başlıyorlar. Bu sanatı öğrendikten sonra çıraklık kurslarına kayıtlarını yaptırıp ilerleyebiliyorlar. Kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik belgelerini aldıktan sonra kurs öğretmeni olabiliyorlar. Böylece kursiyerlerimize istihdam sağlayabiliyoruz. 16 yaş üstü ve ileri yaşa kadar tüm kadın kursiyerleri kabul ediyoruz” dedi.
“Bence en güzeli ve en kolayı da severek yapmak”
Kursiyerlerden Fatma Coşkun ise, “Halk eğitim merkezindeki kurslara katılmayı düşündüm. Çocukken de bu işi yapmıştım, bu yüzden tekrar görünce çok hoşuma gitti. Hem eskileri yad etmek hem de hobi olarak kendimi geliştirmek amacıyla buradayım. Küçükken annem ve komşularımız ipek halı dokurlardı. Geldiğimde asıl amaçlarımdan biri, hocamın da size söylediği gibi, usta öğreticiliğe kadar ilerlemek. Yaptığımız işte tabii ki zorluklar da var. Halının motifleri çok ince, yoğun bir işçilik istiyor. Her ilmeği tek tek dokumak zaman alıyor. Sabırlı olmak gerekiyor, bir sırayı ya da bir motifi hemen bitireyim diye bir şey yok. Emek emek, ilmek ilmek yapılan bir iş. Burası biraz sabır istiyor. Bence bu bir puzzle gibi oyuncak gibi. Sanki oyun oynuyormuşum, puzzle yapıyormuşum gibi geliyor. Renklerin ahengi ve hepsi de çok güzel. Bence en güzeli ve en kolayı da severek yapmak. Dokuduğumuz halının tamamlanma süresi ve yapan kişinin dokuma hızı da çok önemli. Ortalama bir, bir buçuk sene, bazen iki seneyi bulduğu da oluyor. Şirket, dokuduğumuz bu halıları belirli bir ücret karşılığında kendisi alıyor. Genellikle yurt dışına ya da evlerinde dokuma halılarını sergilemek isteyenlere satıyorlar. Evlerini bu halılarla süslüyorlar. Buraya gelen bayanlar kendilerini aile ortamında gibi hissedeceklerdir. Arkadaşlarımızla sohbetlerimiz çok güzel oluyor. Bazen halılarımızı yanlış dokuduğumuz yerler oluyor, birbirimizle şakalaşıyoruz, gırgır geçiyoruz. Ev ortamında sadece bulaşık ve ev temizliğiyle uğraşmak yerine, gelsinler biraz da halıyla uğraşsınlar diyorum. Çünkü burası çok daha neşeli ve güzel. En azından şöyle bir şey var: Burada emeğimizin karşılığını da veriyorlar, ücret alıyoruz. Bu çok büyük bir meblağ olmasa da hoşumuza gidiyor. Az da olsa bence herkesin de hoşuna gideceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
