Havaların ısınması, doğada bulunan kene miktarındaki artışla paralel olarak tarım, hayvancılık, ormancılık ve piknik gibi nedenlerle kırsal alanda faaliyet gösteren insanların kenelerle temas ihtimalini artırdı.

Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte, dışarıda vakit geçiren insanlarda kene endişesi daha da fazlalaştı. Keneler, kan emerek Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) başta olmak üzere birçok hastalığın hayvanlar ile insanlara bulaşmasında ve taşınmasında rol oyuyor. KKKA’nın etkeni olan virüs, hayvanlarda da hastalık oluşturuyor. Hastalığı taşıyan hayvanlar, hastalık belirtisi göstermemesine rağmen, keneler aracılığıyla virüs insanlara bulaşıyor ve bazen ölümle sonuçlanabilen enfeksiyonlar oluşturabiliyor.

Ülkemizde 2002 yılından beri görülmeye başlayan KKKA hastalığı özellikle Tokat, Sivas, Çorum, Amasya, Erzurum ve çevresi gibi Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde sık görülüyor.

Uzmanlar ve yetkililer Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına karşı tüm vatandaşların duyarlı olmaları çağrısında bulunuyor. Kenelerin herhangi bir mücadele yöntemi ile tamamen yok edilmesinin olmadığını belirten uzmanlar, hastalıktan korunmak için, kenelere karşı kişisel korunmanın en etkili yöntem olduğunu ifade ediyor. Ateş, üşüme-titreme, yaygın kas ağrıları, bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık ve kanama ile kendini gösteren hastalığa; bazen kusma, karın ağrısı ve ishal ilave olabilmekte. Gövde, kol ve bacaklarda cilt içi kanama da görülebilir. Burun kanaması ve değişik alanlarda kanama bulguları bulunabilir. Kene tarafından ısırılan kişinin 10 gün içinde; halsizlik, iştahsızlık, ateş, vücut ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal şikâyetlerinden herhangi birini görmesi halinde, zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmesi gerekmektedir.

You may also like

More in Gündem