Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, Hitit Üniversitesinin ihtisas üniversiteleri arasında yer aldığını belirterek, kalkınma, üretim ve gelişmeye odaklı bu yaklaşımın hem Çorum’un hem de üniversitenin önünü açacağını söyledi.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, düzenlediği basın toplantısıyla üniversite olarak yaptıkları çalışmalar hakkında açıklamada bulundu. “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi” kapsamında yürütülen faaliyetlerin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, “Çorum’un ve üniversitenin önünü açacak en ciddi adım ihtisaslaşma. Hitit Üniversitesi tek bir ihtisaslaşmaya sahip üniversite. Diğer üniversitelerin ihtisaslaşma alanlarının hepsi birbirine benzer. Sadece bizim ki makine ve imalat teknolojileri. Çorum’un sanayisine, iş dünyasına, istihdamına ve geleceğine katkı sunmak istiyoruz. Birincisi ve en önemlisi Çorum, orta düzey teknoloji imalatında Türkiye ortalamasının üzerinde. Yüzde 37 seviyelerindeki orta düzeydeki teknolojiyi üst düzeye çekmemiz lazım. Bu ne demek daha çok ihracat, daha çok istihdam, daha çok ürün ve daha çok gelir. İkincisi iletişim çağı yapay zeka hepsi üst üste geldiğinde bir ürünün katma değerini ihracattaki verimliği, ithal ikame olmasını yerli ve milli üretimde aradığımız istediğimiz boşluğu dolduracak teknolojik gelişme ve dijital dönüşüm. Üç temel sektör seçtik. Birincisi savunma sektörü. Bu konuda neler yapabileceğimizi masaya yatırdık. Savunma sanayisinin ihtiyacı olan alanda üniversitemizin katkısını göreceğiz. İkinci sektörümüz sağlık sektörü. Pandemi ile birlikte sağlığın ne kadar kritik olduğunu gördük. Sağlık teknolojileri ve imalatına bakıyoruz. İmalat alt yapımız elverişli. Yükte hafif paha da yüksek ürünler üretelim. Son olarak gıda. Bunun da sanayi ve imalatı noktasında dönüşünü sağlamamız lazım. Bu alanda katkı sunmak üzere Cumhurbaşkanlığımıza projemizi sunduk. İki temel araştırma geliştirme laboratuvarı projesi kabul görürse Türkiye’de olmayan laboratuvarları şehre kazandıracağız” dedi.
Zorlu pandemi dönemini kayıpsız geçirdiklerini ancak etkisini hissettiklerini kaydeden Öztürk, “Koronavirüs salgınından etkilenen en ciddi sektörlerden birisi de yükseköğretim sektörü. Zor bir dönemi birlikte atlattık. Aşılama ve diğer tedbirlerle birlikte normal bir sürece yaklaşıyoruz. Beklentimiz gelecek dönemde inşallah yüz yüze eğitime başlamak. Pandemi döneminde toplu bir mücadele verildi. Sağlık çalışanlarımızın her biri, güvenlik güçlerimizin her biri özveriyle mücadele etti. Tıp Fakültemizin değerli hocalarına teşekkür ediyorum. Gecelerini gündüzlerine kattılar. Onlara zor günlerde yaptıkları gayretli çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizden uzak kalmak bizi üzdü” diye konuştu.
Hitit Üniversitesi’nin kuruluş aşamasındaki bir üniversite vasfından çıktığını belirten Öztürk, 2006 yılında kurulan diğer üniversitelerle kıyaslandığında Hitit’in artık delikanlılık çağını geçmiş yavaş yavaş olgunluğa erişmek üzere olan bir pozisyona sahip olduğunu ifade etti. Üniversite bünyesinde yeni bölümler açtıklarını dile getiren Prof. Dr. Öztürk, “Yeni bölümlerimiz kabul edildi. Programlara kontenjan verildi. 300’e yakın yeni öğrenci kontenjanını tamamlamış olacağız. Yeni programlar açarken önce şehrimize, iş dünyamıza ne kadar katkı vereceğimizi düşünerek yapıyoruz. Burada şu bölümü açarsak farkımız ne olur diye düşünüyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
“Pandemi uzaktan eğitim anlamında hangi seviyede olduğumuzu büyük bir şokla gösterdi”
“Pandemi döneminin Türk yükseköğretimine öğrettiği acı bir gerçek şu ki; bizim uzaktan eğitim anlamında hangi seviyede olduğumuzu büyük bir şokla bize gösterdi” diyen Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, “Dönem ortasında böyle bir şeyle karşılaşınca herkes beklemediği bir şeyle karşı karşıya kaldı. Üniversiteler buna hazır mıydı, değil miydi orası bir soru işaretiydi. Hitit Üniversitesi olarak Bilgi İşlem Dairesi’ndeki personellerimizin yoğun çalışmalarıyla elimizdeki imkanlarla bir gün dahi eğitimi aksatmadık. Canlı derslerimizi sürdürdük. Alt yapımızı güçlendirmemiz gerektiğini fark ettik. Pandemi nedeniyle muazzam bir alt yapıya sahip olduk” diye konuştu.
Diş Hekimliği Fakültesinden vazgeçmediklerini ancak önceliklerinin morfoloji binası olduğunu açıklayan Öztürk, “Diş Hekimliği Fakültesi kurulması için 2018 yılında karar alınmış. Göreve geldiğimizde iki konu üzerinde sorun olduğu dile getirildi. Birincisi fiziki ortam ikincisi afiliasyon. Diş Hekimliği Fakültesi temel alanda dersleri verebilmesi için kendi Tıp Fakültemizin kendi alanında ders verebilmesi gerekiyor. Bunun için Tıp Fakültesinin morfoloji binası olması gerekiyor. Bizim morfoloji binamız yok henüz. Tıp Fakültesi binamızı inşa etmeden, belirli bir seviyeye getirmeden Diş Hekimliği Fakültesi’ni kurma imkanımız yok. Diş Hekimliği Fakültesi’nden vazgeçmedik ancak önceliğimiz morfoloji binamız. Morfoloji binamızın temelini atıyoruz. Çok güzel bir hastanemiz var. Onun alt yapısından yararlanarak Tıp Fakültemizin çalışmalarını yürütüyoruz. Çok özel bir takiple Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimizin temeli inşallah yılsonu atılıyor” şeklinde konuştu.
Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü; “HÜBTÜAM Sağlık Bakanlığının akredite ettiği tek kuruluş. Sağlık Bakanlığı için Glukometri analizlerini yapan tek laboratuvar. Maske dahil diğer tüm test işlemlerini HÜBTÜAM’da gerçekleştiriyoruz. Bölgemizdeki iller ile yurt dışından Almanya ve Hollanda’dan test talepleri geliyor. İmplant çalışması devam ediyor. URAP ve Greenmetric sıralamasında iyi durumdayız. Kuzey Kampüsü’nde alt yapı ve ilahiyat fakültesi ikmal ihalesi yapıldı. İlahiyat bitti. Kampüs alt yapısının yüzde 78’i tamamlandı. Gelişimi önümüzdeki aylarda göreceğiz. Gelecek dönem öğrencilerimizi kampüsümüzde karşılayacağız. İİBF binasına 3 fakülteyi taşıyacağız. Dağınık üniversite tek merkezde toplanacak. Güney Kampüsü’nde tıp fakültesi morfoloji binasının projesi hazır. İhale için gerekli kaynak alındı. Temelini bu yıl sonunda atıyoruz. Yaklaşık 2 yılda bitirmeyi hedefliyoruz. Diş Hekimliği Fakültesi ile eşgüdümlü olması için Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin de bir an önce kurulması gerekiyor. Sağlık Bakanlığının Diş Sağlığı Merkezi’nin topoğrafik olarak yeri konusunda çekincesi oldu. Yeni yer tahsisi yapıldı, belediye, milletvekillerimiz ve valilik ile birlikte hareket ederek ADSM ihale aşamasına getirildi. Tıp Fakültesi Morfoloji ve ADSM benzer zamanda bitecek, böylece diş hekimliği için düğmeye basacağız. Çok geciktirmeyeceğiz. Kuzey Kampüs tamamlanınca 2023 yılı üniversite için sıçrama olacak. Bölgemizde ilk 3 üniversite arasında oluruz. ARGE’de (19 Mayıs Üniversitesi) dışında rakibimiz yok. Hitit Üniversitesi olarak 2000 yılından sonra kurulan üniversitelere nitelik anlamında kafa tutmaya çalışıyoruz.
Çorum, üniversite şehri. Güvenli, temiz, aile ortamı, öğrenciler için ulaşılabilir. Büyük şehirlerden avantajlı. Bu bulunmaz bir fırsat. Burası özel konumuyla özel noktalara gelebilecek üniversite. Kampüs altyapısını tamamlayıp programların kalitesini artırdığımızda Çorum cazibe merkezine dönecek. Uluslararasılaşma da bu noktada önemli. Uluslararası öğrenciler hep İstanbul’a gideyim, boğazı göreyim bakmıyor. Sakin, temiz, aile ortamı, suç oranı olmayan kentlere bakıyor. Çorum’da böyle bir şehir. Şuanda 768 yabancı uyruklu öğrenci üniversitemizde eğitim görüyor. Çorum için özel, nitelikli kaliteli öğrencileri çekmeye çalışacağız. Hitit Üniversitesi olarak topluma karşı vazifemizi yapıyoruz. Şehidimizin kanıyla, vatandaşın verisiyle bize sunulan imkan var biz bunu geri döndürmek zorundayız. Eğitim, öğretim bunlar bizim vazifemiz”